Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Günlük yaşamda “kaygı” ya da “endişe” olarak tanımlayabileceğimiz anksiyete, temel düzeyde bizi tehlikelere karşı hazırlıklı tutan doğal bir tepkidir. Ancak bu kaygı hali yoğunlaştığında, uzun süreli ve yaşam kalitesini düşüren bir düzeye ulaştığında anksiyete bozukluğu olarak adlandırılır. Anksiyete bozuklukları, çağımızın en yaygın ruhsal problemlerinden biri olup, erken müdahale ve uygun tedavi yöntemleriyle büyük oranda yönetilebilir.

Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Nedir?

Anksiyete bozukluğu, kişinin yoğun korku, endişe veya kaygı hislerini sık ve şiddetli biçimde deneyimlediği bir duygu durum bozukluğudur. Bu durum sadece zihinsel süreçleri değil, bedensel tepkileri ve davranışları da etkileyerek günlük hayatı önemli ölçüde zorlaştırabilir.

Belli bir olay, durum veya herhangi bir tetikleyici olmadan da ortaya çıkabilen anksiyete bozukluğu, sıklıkla “aşırı düşünme” ve “tehlike algısı” ile kendini gösterir.

Belirtiler

Yoğun Endişe ve Korku

Kişi, gerçekçi olmayan ya da aşırı boyutta bir tehdit algısıyla sürekli tetikte olabilir.

Fiziksel Tepkiler

Çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, kas gerginliği ve mide problemleri en sık görülen bedensel belirtilerdir.

Uyku Sorunları

Aşırı kaygı nedeniyle uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte güçlük yaşanabilir.

Dikkat ve Konsantrasyon Güçlüğü

Yoğun endişe, odağı azaltabilir ve unutkanlığı artırabilir.

Kaçınma Davranışları

Korkulan durum, yer ya da kişilerden kaçınma isteği, kişinin sosyal ve profesyonel yaşamını kısıtlayabilir.

Belirtiler, en az birkaç hafta boyunca devam ediyor ve günlük işlevleri ciddi ölçüde etkiliyorsa bir uzmana danışmak faydalı olur.

Nedenleri

  1. Genetik Yatkınlık
    • Aile bireylerinde anksiyete bozukluğu görülmesi, kişide bu duruma yatkınlığı artırabilir.
  2. Biyolojik Faktörler
    • Beyindeki kimyasal dengesizlikler ve sinir ileticilerindeki (nörotransmitter) değişiklikler kaygı seviyesini etkileyebilir.
  3. Kişilik Özellikleri
    • Mükemmeliyetçi, aşırı hassas veya sürekli onay arayan kişiler, anksiyeteye daha yatkın olabilir.
  4. Çevresel Faktörler
    • Stresli yaşam olayları (iş kaybı, travma, kronik hastalık vb.), aile ve sosyal destek eksikliği kaygının artmasına neden olabilir.
  5. Psikolojik Faktörler
    • Çocukluk çağı travmaları, düşük benlik saygısı ve olumsuz düşünce kalıpları, anksiyeteyi tetikleyebilir.

Tedavi Yöntemleri

  1. Psikoterapi
    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Olumsuz düşüncelerin fark edilmesini ve daha gerçekçi düşünce kalıplarına dönüştürülmesini amaçlar.
    • Maruz Bırakma Terapisi (Exposure Therapy): Kişinin kaygı duyduğu durumlarla kontrollü ve kademeli bir şekilde yüzleşmesini sağlar.
    • Mindfulness Tabanlı Yaklaşımlar: Şimdiki ana odaklanarak kaygı yaratan düşünceleri serbest bırakmaya yardımcı olur.
  2. İlaç Tedavisi
    • Psikiyatrist tarafından reçete edilen kaygı giderici ilaçlar (anksiyolitikler) veya antidepresanlar, anksiyete belirtilerini hafifletebilir. İlaç tedavisi genellikle psikoterapiyle birlikte uygulanır.
  3. Yaşam Tarzı Düzenlemeleri
    • Düzenli Egzersiz: Vücutta mutluluk hormonlarının (endorfin) salgılanmasını destekleyerek stres seviyesini azaltır.
    • Dengeli Beslenme: Beslenme alışkanlıklarındaki düzen, zihinsel ve bedensel sağlığı olumlu etkiler.
    • Sağlıklı Uyku: Yeterli ve kaliteli uyku, beyin ve beden fonksiyonlarını destekler.
    • Stres Yönetimi Teknikleri: Nefes egzersizleri, gevşeme teknikleri ve hobi edinme gibi faaliyetler kaygı düzeyini azaltabilir.

Psikolog Beray Akbağ ile Anksiyete Tedavisi

Uzman Psikolog Beray Akbağ, anksiyete bozukluğu yaşayan danışanların duygusal ve zihinsel süreçlerini çok yönlü bir yaklaşımla ele alır. Bilimsel temellere dayanan tedavi yöntemleri sayesinde, hem anksiyetenin altında yatan tetikleyiciler hem de bu duruma bağlı olumsuz düşünce ve davranış kalıpları üzerinde çalışılır.

Takip ve Destek: Süreç boyunca düzenli değerlendirmeler yapılır; kişinin ilerlemesi doğrultusunda terapi stratejileri güncellenir.

Değerlendirme ve Planlama: İlk görüşmede kişinin yaşadığı anksiyete belirtilerini ve yaşam öyküsünü derinlemesine inceleyerek kapsamlı bir terapi planı hazırlanır.

Bireysel Terapi Oturumları: Danışan, kişisel ihtiyaçlarına göre belirlenen seanslarda kaygı düzeyini yönetmeye ve düşüncelerini yeniden yapılandırmaya yönelik beceriler kazanır.