Travmalar, beklenmedik ve kişinin başa çıkma kapasitesini zorlayan ya da aşan yaşantılardır. Doğal afetler, kazalar, savaş, şiddet, cinsel veya fiziksel istismar gibi olayların ardından bazı kişiler, olayların etkisini çok daha uzun süre hissedebilir. Bu yoğun ve uzun süreli stres tepkilerinden biri de Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) olarak bilinir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), kişinin travmatik bir olaya maruz kaldıktan sonra yaşadığı kalıcı psikolojik sıkıntıları ifade eder. TSSB, sadece olayı doğrudan yaşayan kişilerde değil, olaya tanıklık edenlerde veya yakınlarının başına gelenleri öğrenen kişilerde de görülebilir.
Bu bozukluk, travmatik olayın üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen kişinin olumsuz duygu durumlarının, düşüncelerinin ve bedensel belirtilerinin devam etmesiyle karakterizedir. Kişi, travma anını tekrar tekrar yaşıyormuş gibi hissedebilir ve bu durum günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir.


Belirtiler
Yeniden Yaşama (Intrusive) Belirtileri
Travmatik olayı sık sık hatırlamak, kâbuslar görmek ya da “flashback” (olayı yeniden yaşıyormuş gibi hisseden görüntüler veya anılar).
Olumsuz anıları zihinden uzak tutmaya çalışmanın zor olması.
Kaçınma Belirtileri
Travmayı hatırlatan yerlerden, durumlardan veya konuşmalardan kaçınmak.
Duygusal olarak kopma, hissizleşme veya hatırlamaya yönelik bilinçli çaba.
Olumsuz Düşünce ve Duygular
Suçluluk, utanç, korku, öfke, çaresizlik gibi yoğun olumsuz duygu durumları.
Kendine veya başkalarına dair olumsuz düşüncelerin artması; “Ben kötü biriyim”, “Kimseye güvenemem” gibi genellemeler.
Artan Uyarılmışlık (Aşırı Tetikte Olma)
Sürekli gerginlik, çabuk irkilme, uykusuzluk veya öfke patlamaları.
Konsantrasyon bozukluğu, kolay sinirlenme ve huzursuzluk.
Bu belirtilerin birkaçının en az bir ay veya daha uzun süre devam etmesi ve kişinin sosyal, mesleki veya kişisel işlevselliğini etkilemesi durumunda TSSB’den şüphelenmek mümkündür.

TSSB’nin Nedenleri
- Yoğun Travmatik Deneyimler: Savaş, doğal afet, ciddi kaza, saldırı, tecavüz, istismar ve büyük kayıplar gibi yüksek düzeyde tehdit veya korku içeren olaylar.
- Tekrarlayan Travmalar: Çocukluk dönemi ihmal veya istismarı gibi kronik travmalar.
- Biyolojik Faktörler: Bazı kişiler genetik veya biyolojik yatkınlıkları nedeniyle travmatik olaylara daha yüksek duyarlılık gösterebilir.
- Psikososyal Etmenler: Yetersiz sosyal destek, mevcut psikolojik rahatsızlıklar veya yaşam koşulları TSSB’nin gelişme riskini artırabilir.
Tedavi Yöntemleri
- Psikoterapi
- Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Olumsuz düşünceleri, hatalı inançları ve duyguları tanıyıp yeniden yapılandırmaya odaklanır.
- Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR): Travmatik anıların işlenmesini kolaylaştırmak için çift yönlü uyarım (göz hareketleri vb.) kullanır.
- Travma Odaklı Bilişsel Davranışçı Terapi: Özellikle TSSB için tasarlanmış, anıları yapılandırmaya ve kaygıyla baş etmeye yönelik teknikler içerir.
- İlaç Tedavisi
- Psikiyatrist tarafından reçete edilen antidepresanlar veya anksiyolitik ilaçlar, TSSB belirtilerinin hafifletilmesinde etkili olabilir.
- İlaç tedavisi genellikle psikoterapiyle birlikte yürütülür ve daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlar.
- Destek Grupları ve Sosyal Destek
- Benzer deneyimleri paylaşan bireylerin bir araya geldiği destek grupları, kişinin kendini yalnız hissetmesini azaltabilir.
- Aile ve arkadaş desteği, iyileşme sürecinin önemli bir ayağıdır.
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri
- Düzenli Egzersiz: Kaygıyı azaltabilir, uyku kalitesini artırabilir.
- Sağlıklı Beslenme ve Uyku: Dengeli bir beslenme ve yeterli dinlenme, bedensel ve zihinsel gücü destekler.
- Farkındalık Uygulamaları: Nefes egzersizleri, meditasyon veya gevşeme teknikleri stres tepkisini azaltır.
Psikolog Beray Akbağ ile Travma Sonrası Stres Bozukluğu Tedavisi
Uzman Psikolog Beray Akbağ, TSSB belirtileriyle mücadele eden danışanlara bilimsel dayanaklı ve kişiye özel terapi yaklaşımları sunar. Özellikle travma odaklı psikoterapi yöntemlerini kullanarak, kişinin anılarla sağlıklı bir şekilde yüzleşmesine ve travmanın olumsuz etkilerini hafifletmesine yardımcı olur.
Takip ve Değerlendirme: Düzenli olarak ilerleme değerlendirilir; kişinin ihtiyaçlarına göre terapi süreci yeniden planlanabilir.
Değerlendirme ve Planlama: İlk görüşmede kişinin travma öyküsü, belirtilerin şiddeti ve yaşam koşulları derinlemesine incelenerek bir terapi planı oluşturulur.
Kapsamlı Psikoterapi Süreci: Seanslar boyunca, kişinin duygu ve düşüncelerini düzenlemesine, travmayı güvenli bir çerçevede işlemesine ve yeni baş etme stratejileri geliştirmesine odaklanılır.